Ramazan ayının gelmesiyle birlikte sokaklar davul sesleriyle dolup taşar. Türkiye'nin birçok yerinde geleneksel Ramazan davulcuları, oruç tutanların sahura kalkmalarını sağlamak için akşam saatlerinde sokaklarda dolaşarak davul çalarlar. Bu yıl, Türkiye'nin en küçük Ramazan davulcusu olan 5 yaşındaki Ali, şirin haliyle dikkatleri üzerine çekiyor. Hem ailesinin gelirine katkı sağlamak hem de bu geleneği devam ettirmek için davul çalan Ali'nin hikayesi, sadece çevresindekileri değil, sosyal medyayı da etkisi altına aldı.
Ali, İstanbul'un bağrına basılmış, renkli ve kalabalık sokaklarının bulunduğu bir mahallesinde yaşayan minik bir çocuk. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte babası ona, Ramazan davulunun ne anlama geldiğini ve bu geleneğin neden bu kadar önemli olduğunu anlatmaya başladı. Ali, dedesi de bir davulcu olduğu için, bu geleneği yaşatmanın heyecanını yaşıyor. Ailece Ramazan’ın getirdiği ruhu yaşamak için oturdukları mahallede, uzun yıllardır yapılan bu geleneği sürdürme kararı aldılar. Ali, babasının çaldığı davuldan etkilenerek, bu mesleği, daha fazla eğlenmek ve aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla kendi başına denemeye karar verdi.
İlk olarak babasının eski, biraz da yıpranmış bir davulunu alarak kendine sahne kuran Ali, mahallede kısa sürede dikkat çekti. Herkes onun henüz bu kadar küçük yaşta davul çalmasını hayranlıkla izleyip ona destek oldu. Ailesi, küçük yaşına rağmen bu kadar cesur olmasını ve duyduğu sorumluluğu çok takdir etti. Artık her akşam Ramazan boyunca sahura kalkmayı bekleyen mahalle sakinlerine, Ali'nin neşeli davul sesleri eşlik ediyor. Bu durum hem Ali için hem de mahalle sakinleri için büyük bir neşe kaynağı haline geldi.
Ali'nin davul çalma hikayesi, kısa sürede sosyal medyada viral oldu. Ailesinin, Ali'nin davul çalarken çektiği videoları paylaştığı sosyal medya hesapları, birçok kişi tarafından beğenildi ve paylaşıldı. Ali’nin neşeli tavırları, büyüklerinden devraldığı geleneksel müzik yeteneği ve mahalle ile kurduğu bağ, toplumun her kesiminden büyük beğeni topladı. Kendine ait pancar bir şapkası ve elinde tuttuğu büyük davuluyla, Ali adeta bir sembol haline geldi. Hatta bazı sosyal medya kullanıcıları, onu modern Türkiye’nin en sevimli Ramazan simgelerinden biri olarak nitelendirdi.
Ali, sokaklarda davul çaldıkça, etrafta ona eşlik eden sevgi dolu kalabalıklar oluşmaya başladı. Herkes onun minik parmaklarıyla büyük davulunu nasıl ustaca çaldığını, ahengi nasıl sağladığını hayranlıkla izliyor. Davul seslerinin yankılandığı mahallelerde ise Ali’nin ismi, adeta bir efsane haline gelmeye başladı. Ramazan ayının bereketini ve geleneklerini simgeleyen bu küçük davulcu, toplumu bir araya getirme konusunda da önemli bir rol oynadı.
Ali’nin hikayesi, sadece onu destekleyenler için değil, aynı zamanda yeni nesil için de bir ilham kaynağı oldu. Onun minik ama güçlü sesi, birçok çocuğa cesaret verdi. Aileler, çocuklarının geleneklere sahip çıkmalarını teşvik etmek için Ali’nin hikayesini anlatmaya başladı ve böylece Ramazan geleneği genç nesil arasında daha da canlı hale geldi.
Ali’nin Ramazan davulculuğu yaptığı her gün, onun için yeni bir deneyim oluyor. Mahalle sakinleri, ona minik hediyeler ve bahşişler vererek destek olmaya devam ediyor. Ali, bu küçük katkılarla hem eğlendiğini hem de aile bütçesine katkı sağladığını biliyor. Her akşam sahura kalkma zamanını dört gözle bekliyor ve oynadığı bu rolü daha da büyütmek istiyor. Ali, ileride gerçek bir müzisyen olmak, hem geleneksel müziği yaşatmak hem de yeni eserler üretmek istiyor.
Gelecek için umut dolu olan Ali, okuldan sonra halk oyunları kursuna gideceğini ve davul dışında da farklı enstrümanlar çalmayı öğrenmeye karar verdi. Bu hedeflerle dolup taşan Ali, sadece mahallede değil, sosyal medya üzerinden de birçok tını ve yetenekle büyümeyi amaçlıyor. Ramazan boyunca kazandığı müzik tutkusu, onun gelecekteki hayallerini de şekillendirecek gibi görünüyor.
Ali'nin sevimliliği ve azmi, bu Ramazan ayını sadece kendisi için değil, tüm mahalleli ve takipçileri için anlam dolu bir süreç haline getirdi. Türkiye’nin en küçük Ramazan davulcusunun ilham veren hikayesi, geleneklerin nasıl yaşatılabileceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Ali, sadece eğlenceli bir hikaye değil, aynı zamanda yeni nesillere geleneklerin önemini hatırlatan bir simge olmayı başardı.